İçeriğe geç

Kimler kamet getiremez ?

Kimler Kamet Getiremez? Bilimsel Merakla Dinin İncelikleri

Bir gün camide ezanla kamet arasındaki o kısa ama derin sessizlikte düşündüm: “Kamet getirmek neden bu kadar önemli ve acaba herkes getirebilir mi?” Bu sorunun peşine düşerken hem dinî hem de bilimsel bir merakla araştırmaya başladım. Çünkü bir inanç pratiğini anlamak, sadece ritüelin kendisini değil, insanın biyolojik, psikolojik ve toplumsal yönlerini de anlamayı gerektiriyor.

Kamet Nedir? Kısa Bir Hatırlatma

Kamet, namazın hemen öncesinde getirilen, cemaate namazın başlayacağını haber veren kısa bir çağrıdır. Ezan genel bir davet niteliği taşırken, kamet “şimdi başlıyoruz” anlamını taşır. İslam kültüründe bu uygulama, düzen, disiplin ve topluluk bilincinin bir yansımasıdır.

Ancak bazı durumlarda kişiler kamet getiremez veya getirmemesi gerekir. Bu sadece dini bir kural meselesi değil; aynı zamanda insanın zihinsel ve fiziksel kapasitesiyle de ilgilidir.

Dini Açıdan Kimler Kamet Getiremez?

Dinî kaynaklarda kamet getiremeyecek kişiler genellikle şu şekilde tanımlanır:

1. Cünüp veya abdestsiz olanlar: Temizlik, İslam’da ibadetin temelidir. Kamet, namazla iç içe bir ibadet eylemi olduğundan, abdestli olmak şarttır.

2. Kadınlar: Fıkıh âlimleri arasında farklı görüşler olsa da, genel olarak kametin erkekler tarafından getirildiği kabul edilir. Bu, ibadet düzeninin toplumdaki geleneksel rol paylaşımına dayalı bir yorumudur.

3. Akıl sağlığı yerinde olmayanlar veya ergenlik çağına ulaşmamış çocuklar: Bu kişiler dinî yükümlülüklerden muaf sayıldıkları için kamet getirmeleri geçerli sayılmaz.

Bilimsel Perspektif: Kamet ve Bilişsel Sorumluluk

Bu noktada bilimsel bir gözle baktığımızda, mesele sadece “dini yasak” değil, aynı zamanda bilişsel farkındalık ve sorumluluk meselesi haline gelir. Kamet getirmek, hem anlamını bilmek hem de bilinçli olarak niyet etmekle ilişkilidir. Nörobilim, “niyet” kavramının beyinde prefrontal korteksle ilişkili olduğunu söyler. Yani bir eylemin bilinçli yapılabilmesi için kişinin zihinsel olgunluk ve farkındalık düzeyinin belli bir seviyede olması gerekir.

Bu bağlamda, çocukların veya akıl sağlığı yerinde olmayan bireylerin kamet getirememesi, sadece dini bir kural değil; nöropsikolojik bir gerçektir. Kişi, yaptığı ibadetin anlamını kavrayamıyorsa, eylemin sembolik değerini de yerine getiremez.

Toplumsal ve Psikolojik Boyut

Kamet getirmek, cemaat içinde bir liderlik eylemidir. Bu rol, özgüven, dikkat, ve toplumsal farkındalık gerektirir. Psikolojiye göre, topluluk önünde sesli bir çağrıda bulunmak; kalp ritmini, solunumu ve stres hormonlarını etkiler. Dolayısıyla, anksiyete bozukluğu veya sosyal fobi yaşayan bireylerin kamet getirmekte zorlanması tamamen doğal bir durumdur.

Peki, bu durumda kişi dinen sorumlu mudur? Hayır. İslam’da zorluk, yükümlülüğü hafifletir. Bu yaklaşım, dini pratiğin insan doğasına uygunluğunu gösterir.

Kültürel Farklılıklar ve Kadınların Rolü

Farklı kültürlerde, özellikle modern camilerde kadınların dini seslendirmelere katılımı artmaktadır. Ancak geleneksel anlayışta kamet getirmek erkeklere özgüdür. Bu durum, bazı çevrelerde tartışma konusu olurken, bilimsel açıdan toplumsal cinsiyet rolleriyle ilişkilendirilebilir. Sosyoloji, bu tür ibadet rollerinin tarihsel toplumsal yapıların bir sonucu olduğunu vurgular.

Kamet Getirmek: Sadece Bir Çağrı mı, Yoksa Bilinçli Bir Davet mi?

Kamet, kulağa bir çağrı gibi gelse de aslında bilinçli bir niyetin dışavurumudur. Ses tellerinin titreşimi, beyindeki odaklanma mekanizmaları, kalp atışındaki düzen ve toplulukla kurulan ritmik uyum… Tüm bunlar bir araya geldiğinde, kamet sadece dinî bir söz değil, beyin, beden ve inancın ortak bir ritmi haline gelir.

Sonuç: Kimler Kamet Getiremez?

Dini açıdan bakıldığında:

Cünüp olanlar,

Abdestsiz kişiler,

Akıl sağlığı yerinde olmayanlar,

Ergenlik çağına girmemiş çocuklar,

Kadınlar (çoğu fıkıh yorumuna göre) kamet getiremez.

Bilimsel açıdan ise:

Bilişsel farkındalığı gelişmemiş,

Niyet bilinci oluşmamış,

Psikolojik olarak ciddi kaygı veya bilinç bulanıklığı yaşayan kişiler bu eylemi gerçekleştiremez.

Bir Soru ile Bitirelim:

Kamet getirmek, sadece bir sesleniş değil, insanın bilinçle kurduğu bir bağ ise; o halde “kamet getirmek” bir eylemden çok bir farkındalık hali midir?

Bu sorunun cevabını düşünmek, inancın bilimle buluştuğu o ince çizgide yürümek gibidir.

8 Yorum

  1. Doruk Doruk

    İlahiyat fakültesini bitiren adaylar Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hazırladığı müezzinlik sınavına girmesi gerekir. Müezzinlik mülakat soruları içerisinde Kur’an Kerim başta olmak üzere birçok konu bulunur. Buradan en az 70 puan almayı başarabilen adaylar hükümetin atamalarını bekleyerek müezzin olabilir. Mümeyyiz olmayan küçüğün ezan ve kâmeti geçerli olmaz (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 59). Mümeyyiz çocukların okudukları ezan ve getirdikleri kâmet geçerlidir (Serahsî, el-Mebsût, I, 138).

    • admin admin

      Doruk! Katılmadığım yerler oldu fakat görüşleriniz değerli, teşekkür ederim.

  2. Delikanlı Delikanlı

    Kâmet getirecek kişinin hadesten temizlenmiş, âkil ve erkek olması gerekir. Buna göre abdestli olmayan veya cünüp olanın, delinin yahut sarhoşun ve kadının kâmeti mekruh görülmüştür . Kâmet getireninsalih bir kimse olması ise müstehaptır. Beş vaktin farz namazlarında ve Cuma namazının farzında kamet getirilir . Kaza namazında da bu böyledir. Ancak Vitir, Teravih, Bayram, Cenâze ve Nâfile namazlarda kamet getirilmez .

    • admin admin

      Delikanlı! Katkılarınız sayesinde çalışmaya yeni bir perspektif eklendi, bu da yazıyı zenginleştirdi.

  3. Feride Feride

    Ezân ve kâmet vaktin değil, namazın sünneti olduğu için kaza namazı kılarken de ezân ve kâmet sünnettir. Ezân ve kâmet terk edilerek kılınan namaz geçerli olmakla birlikte, uygun değildir . Getirmesek ne olur? Onu söylemek istiyorlar. Yoksa mesela kamet getirmek bir farz değildir. Kamet getirmek bir sünnettir ve namazın sünnetlerindendir .

    • admin admin

      Feride! Katkınızın tamamına katılmasam da minnettarım.

  4. Derya Derya

    Kamet İslam dininde erkeklere has bir sünnettir , namazlardan önce okunur, ezana benzer. Ancak kamette “Hayye ale’l-felâh” ifadesinden sonra iki defa “Kad Kâmeti’s Salâh” söylenir. İmam-hatipler namaz kıldırmak, Kur’an okumak, vaaz etmek, hutbe iradı; müezzin-kayyımlar ise ezan ve salaların okunması, salavat, kamet, tesbihat gibi görevleri yerine getirirler .

    • admin admin

      Derya! Düşüncelerinizin hepsiyle aynı fikirde değilim, yine de teşekkür ederim.

Delikanlı için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
elexbetsplash