Kısa ve Öz Yazılar

Halıcılık, Türkiye’nin binlerce yıllık kültürel mirasının en önemli parçalarından biri. Ancak bu geleneksel el sanatının hangi şehirlerde daha yaygın olduğu, hangi illerin öne çıktığı konusunda tartışmalar sürüyor. Bugün, bu konuyu biraz daha farklı açılardan ele alacağım. Bazen sayılar ve verilerle yaklaşmak, bazen ise duygusal ve toplumsal etkiler üzerinden… Hangi bakış açısının doğru olduğunu tartışmak da oldukça ilginç. Gelin, bu konuda fikir alışverişi yapalım! Halıcılık En Çok Hangi İlimizde Yapılır? Erkeklerin Objektif Bakış Açısı: Veriler ve Gerçekler Halıcılık denince akla gelen ilk şehirlerden biri Gaziantep’tir. Bu şehir, hem geleneksel el halıları hem de modern halı sektöründeki güçlü üretim kapasitesiyle dikkat çeker.…

Buluş Ne Demek TDK? – İcat ve İnovasyonun Sınırlarında Bir Gezi Merhaba sevgili okurlar! Bugün çok ciddi bir konudan bahsedeceğiz: Buluş. Hadi ama, merak etmeyin! Bilimsel bir makale değil, biraz eğlenceli bir bakış açısı getireceğiz. Her ne kadar hepimiz bir bilim adamı gibi hissetsek de, “buluş” deyince aklımıza direkt olarak ışıkların açılması, aydınlanma anları veya Einstein’ın saçlarının havada dans ettiği anlar gelmesin. Bu işin içine biraz mizah katmazsak, kimse bu yazıyı bitiremez. 😊 Şimdi, hep birlikte Türk Dil Kurumu (TDK)’nun “buluş” tanımına göz atalım, ama önce rahatlayın, derin bir nefes alın, çünkü birazdan bilim dünyasına girmeden önce oldukça eğlenceli bir…

Teşbih ve Tecsimin Derinliklerine Dalmak: Sanatın Arka Yüzü Teşbih ve tecsim, kelime oyunlarının ötesine geçen, edebiyatın temel taşlarını oluşturan iki önemli figürdür. Ancak, bu iki figür üzerinde ne kadar derinlemesine düşünsek de, sıkça gözden kaçan bir mesele vardır: Bu terimler, sadece edebi zevki yüceltmekle kalmaz, bazen düşünceye zarar verir, bazen de anlamı yüzeysel bir şekilde sınırlayarak okuyucuyu düşündürmekten alıkoyar. Gerçekten edebiyatı doğru anlamak ve doğru yansıtmak için teşbih ve tecsimi kullanmak ne kadar yerinde ve doğru bir yaklaşımdır? Teşbih, bir şeyi başka bir şeye benzetme sanatıdır. “Gözleri, geceyi andırıyordu” gibi bir benzetme yapıldığında, bu benzetmeyle geceyi ve gözleri bir araya…

Fonograftan Sonra Ne İcat Edildi? Teknolojik Gelişim ve Cinsiyetin Kuramsal Yansımaları “Teknolojinin evrimine dair en derin düşünceler, onun yarattığı sınırları anlama çabasıdır. Fonografın ardından gelen icatlar, yalnızca teknik bir sıçrama değil, toplumsal cinsiyetin ve insan doğasının yeniden şekillenişinin de birer göstergesidir.” Bu düşünce, teknoloji ile toplumsal yapılar arasındaki etkileşimi ele alan bir akademisyenin çağrısıdır. İnsanlık tarihinin bu önemli kavramını anlamak için teknolojinin evrimini, toplumsal cinsiyet rolleriyle ilişkisini ve bu alandaki teorik gelişmeleri derinlemesine incelemek gerekmektedir. Fonograf, Thomas Edison tarafından 1877’de icat edilerek ses kaydını mümkün kılmış ve müzik dinleme biçimlerini kalıcı olarak değiştirmiştir. Ancak fonografinin sunduğu bu yenilik, bir son…

Hangi Yıldayız? Türkiye 20266 mı? Bilmiyoruz Ama Muhtemelen Zaman Yolculuğu Yapıyoruz! Bugün bir sabah uyandım ve klasik “Hangi yıl?” sorusunu sordum. Ama fark ettim ki, 2023’te yaşadığımız bu kafa karıştırıcı dönemde, yıl kavramı tam anlamıyla belirsizleşmiş! Türkiye’de 2026’dayız, 2023’teyiz, belki de 2026’yı sadece pazarlık için bekliyoruz, kim bilir? Kendimi biraz “zaman yolcusuyum” gibi hissettim, ama galiba ben tek değilim. Gelin, bu karmaşayı biraz mizahi bir bakış açısıyla çözmeye çalışalım. Erkeklerin Stratejik ve Çözüm Odaklı Yaklaşımı: Takvimi Bir Kez Daha Kontrol Ettik, Hala 2023 Mi? Erkeklerin genellikle stratejik düşünme tarzlarıyla tanınır, ama bakın, ne kadar stratejik olursak olalım, bu “Hangi yıldayız?”…

Larvipar Nedir? Antropolojik Bir Perspektif Kültürlerin ve toplumların çeşitliliği, insanlık tarihinin en ilginç ve zengin yönlerinden biridir. Her toplum, kendi ritüelleri, sembolleri ve değerleriyle şekillenir. Bireyler, bu kolektif yapıların içinde yer alarak kendilerini tanımlar ve toplumsal kimliklerini oluştururlar. Birçok ilginç kavram, sadece biyolojik değil, aynı zamanda kültürel açıdan da toplumu anlamamıza yardımcı olabilir. İşte bu kavramlardan biri de “larvipar”dır. Larvipar Ne Demek? “Larvipar”, biyolojik bir terim olarak, yumurtlayarak değil, doğrudan larva şeklinde doğuran organizmalar için kullanılır. Özellikle bazı böcek türlerinde ve deniz canlılarında görülen bu özellik, doğanın çeşitliliğini ve evrimsel adaptasyonları anlamamızda önemli bir rol oynar. Ancak bu kavramı yalnızca…

Philatelist: Toplumsal Normlar, Cinsiyet Rolleri ve Kültürel Pratikler Üzerine Bir Sosyolojik İnceleme Toplumsal yapılar, bireylerin kimliklerini, ilişkilerini ve toplumsal rollerini nasıl inşa ettiğini anlamamız için kritik bir anahtardır. Her birey, doğduğu andan itibaren, ailesi, çevresi ve toplumunun dayattığı normlar ve değerler doğrultusunda şekillenir. Bu toplumsal etkileşimler, yalnızca bireylerin günlük yaşam pratiklerini değil, aynı zamanda toplumsal kültürleri, hobileri ve tutkuları da belirler. Bugün, philatelist (pul koleksiyoneri) olmanın bir toplumsal fenomen olarak nasıl şekillendiğini inceleyeceğiz. Bu, yalnızca bir hobiden öte, toplumsal normların, cinsiyet rollerinin ve kültürel pratiklerin nasıl işlediğine dair derin bir bakış açısı sunacaktır. Philatelist Olmanın Sosyolojik Anlamı Philatelist, bir kişinin…

Türk Halkı En Çok Hangi Sporda Sakatlanıyor? Küresel ve Yerel Perspektifler Üzerine Bir Bakış Bir sporun sunduğu heyecan, kazanma arzusu ve fiziksel sınırları zorlama isteği, bazen bedensel sakatlanmalarla sonuçlanabilir. Herkesin spor yaparken yaşadığı kazalar farklıdır, ancak bazı sporlarda sakatlanma oranlarının daha fazla olduğunu görebiliriz. Türkiye’de de durum pek farklı değil; bazı spor dallarında daha sık sakatlanmalar yaşanıyor. Peki, Türk halkı en çok hangi sporda sakatlanıyor? Küresel perspektiflerden yerel dinamiklere kadar, bu soruya farklı açılardan bakalım. Küresel Perspektif: Evrensel Eğilimler ve Sakatlanmalar Dünyanın her yerinde, sporun popülerliği arttıkça, sakatlanmaların da artması kaçınılmazdır. Özellikle futbol, basketbol, voleybol ve koşu gibi yüksek tempolu…

Ferahfeza Ne Demek? TDK’nın Tanımından Toplumsal Yorumlara “Ferahfeza” kelimesi kulağa ilk duyulduğunda bile insanın içine bir açıklık, bir nefes alma isteği düşürüyor. Türk Dil Kurumu bu kelimeyi “iç açıcı, ferahlatıcı, rahatlatıcı hava” anlamıyla tanımlıyor. Ama bizler biliyoruz ki kelimeler sadece sözlüklerde yaşamakla kalmaz; toplumun içinde, kültürün nabzında, insan ilişkilerinin derinliklerinde yeniden ve yeniden anlam kazanır. Bu yazıda, ferahfeza kavramını yalnızca dilsel değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet bağlamında düşünmeye davet ediyorum. Kelimenin Çağrıştırdığı Dünya Ferahfeza, günlük yaşamın yoğunluğunda bir pencere açmak gibi. Ama aynı zamanda toplumların kendine ve birbirine açtığı alanı da sembolize ediyor. Çeşitlilik, farklılıkların bir…