Hamamda İlk Önce Ne Yapılır? İktidar, Düzen ve Toplumsal Temsiller Üzerine Siyasi Bir Okuma
Siyaset bilimi, genellikle parlamentolarda, meydanlarda ya da diplomatik salonlarda aranır. Oysa iktidar ilişkileri yalnızca devletin kurumlarında değil, gündelik yaşamın en sıradan alanlarında da kendini gösterir. Bir siyaset bilimci olarak, hamam gibi kültürel bir mekâna bakarken dahi, güç, düzen, ritüel ve hiyerarşi kavramlarının izlerini görmemek imkânsızdır.
“Hamamda ilk önce ne yapılır?” sorusu, basit bir temizlik rutininden çok daha fazlasıdır. Bu soru, toplumun iktidar biçimlerini, vatandaşlık kültürünü ve bireylerin otoriteyle kurduğu ilişkiyi simgesel düzeyde açığa çıkarır.
Hamam: Mikrosiyasetin Mekânı
Hamam, tarihsel olarak yalnızca bedensel arınmanın değil, toplumsal düzenin yeniden üretildiği bir mekândır. Osmanlı’dan günümüze kadar hamam, devletin ve toplumun “temizlik” anlayışını temsil etmiştir. Ancak burada temizlik, yalnızca fiziksel değil; ideolojik bir temizliktir de.
İçeriye girmeden önce soyunmak, aslında bir tür iktidar eşitliği ilanıdır: makam, statü, zenginlik ya da unvan o kapının dışında kalır. Herkes aynı buhara, aynı taşa, aynı sıcaklığa maruz kalır. Bu, demokratik bir başlangıç gibidir. Fakat hemen ardından, hamamın iç düzeni ve ritüelleri devreye girer: kim önce girer, kim göbek taşına uzanır, kim suyu döker… Bütün bunlar, gizli bir hiyerarşiyi yeniden kurar.
İşte siyaset burada başlar: eşitlik iddiası altında yeniden üretilen farklılıklar.
İktidarın Isısı: Kurumlar ve Kontrol
Bir hamamın düzeni, aslında kurumsal iktidar yapısına benzer. Tellak, natır, kurna, göbek taşı… Her bir unsur, sistemin işleyişinde belirli bir rol oynar. Tıpkı devletin kurumları gibi, hamamın düzeni de bir hiyerarşiye dayanır: sıcak suyu yöneten vardır, soğuk suyu kontrol eden vardır. Bu yapı, iktidarın görünmez işleyişini temsil eder.
“Hamamda ilk önce ne yapılır?” sorusu burada siyasal bir karşılık bulur: İktidar alanına giriş hazırlığı.
İçeri giren birey, önce ortama uyum sağlar, sonra kuralları öğrenir, ardından sisteme katılır. Vatandaşlık da böyledir. Devletle ilişkiye giren birey, önce kimliğini soyunur, ardından sistemin ritüellerine göre yeniden giyinir.
Bu süreçte güç ilişkileri sıcak su gibi akar: görünmezdir ama hissedilir. Herkesin sırasını, yerini ve rolünü hatırlattığı için sistem işler.
İdeoloji Olarak Temizlik
Temizlik, birçok toplumda hem dini hem de ideolojik bir metafordur. Hamamın bu anlamdaki işlevi, tıpkı devletin ideolojik aygıtları gibi, bireyi “düzene uygun” hale getirmektir. Bu durum, siyaset teorisyeni Louis Althusser’in “ideolojik yeniden üretim” kavramını hatırlatır.
Hamama girdiğinizde size neyin temiz, neyin kirli, neyin doğru, neyin ayıp olduğu öğretilir. Bu da bir kültürel disiplin biçimidir. İnsan bedenini arındırırken zihnini de belirli normlara göre şekillendirir. Hamam, küçük bir devlet; tellak, küçük bir iktidar temsilcisidir.
Cinsiyetin Siyaseti: Kadın ve Erkek Hamamlarında Güç Farkı
Siyaset yalnızca yasa ve kurumlarla değil, cinsiyet rolleriyle de kurulur. Erkekler genellikle hamamda stratejik bir düzen içinde hareket ederler. Kim önce su döker, kim göbek taşında yer bulur, kim kime yardım eder — hepsi bir güç haritasını temsil eder.
Kadın hamamıysa başka bir siyasal evrendir. Orada hiyerarşi yerine katılım, emir yerine dayanışma, statü yerine bağ kurma vardır. Kadınlar hamamda toplumsal etkileşimin ve demokratik paylaşımın simgesini yaratırlar. Sıcak taşın etrafında kurulan dostluklar, adeta bir “katılımcı meclis” gibidir.
Bu karşıtlık bize şunu gösterir:
Erkekler siyasal gücü merkezileştirir, kadınlar ise paylaştırır.
Birincisi stratejik bir iktidar alanı yaratır, ikincisi ilişkisel bir kamusal alan inşa eder.
Vatandaşlık, Katılım ve Hamamın Metaforu
Hamamın düzeni, aslında bir vatandaşlık eğitimi gibidir. Bireyler orada, hem sınırlarını hem haklarını öğrenir. Kimse diğerine fazla yer açmaz ama kimse dışarıda da bırakılmaz. Bu, katılımın sınırlarını belirleyen siyasal bir dengeyi temsil eder.
Vatandaşlık bilinci de benzer şekilde işler: sisteme uyum sağlarsın ama gerektiğinde o sistemi dönüştürme potansiyelin vardır. Hamamda bu potansiyel, birinin suyu fazla ısıtmasında, diğerinin taşın sıcaklığını paylaşmasında gizlidir.
Sonuç: Hamamda İlk Adım, İktidarı Tanımaktır
Hamamda ilk önce ne yapılır? Kuralları gözlemlersin, hiyerarşiyi fark edersin, sonra ısınmaya başlarsın.
Bu, her siyasal sistemin özüdür: güç önce seni sarar, sonra seni şekillendirir.
Peki siz, içinde bulunduğunuz düzenin “göbek taşına” ne kadar yakınsınız?
Yoksa hâlâ kapının eşiğinde, hangi suyun sıcak olduğunu anlamaya mı çalışıyorsunuz?
Belki de siyasetin en samimi hali, o buharın içinde saklıdır — görünmez ama yakıcı.
Hamamda ilk önce ne yapılır?
Belki de önce iktidarın sıcaklığını fark etmek gerekir.